Büyük Adam Olmak


Etrafımdaki insanları gözlemliyorum uzunca zamandır.
İnsanlar ve yaşamları... Mutlu insanlar, mutluluğu arayan insanlar ve mutsuzluğu depresyona dönüştüren insanlar...

Nedense çalışan insanların bir çoğunda sürekli bir mutsuzluk söz konusu: "çok çalışıyorum, kendime zaman ayıramıyorum, aldığım maaş yetmiyor,vs" nedenler çoğaltılabilir. Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken "Mezun olalı 4 sene geçti, kocaman 4 sene. Bir üniversite bitirilebilecek bir süre düşündüğün zaman ve biz hala bir balataya sap olamadık" dedi. Ki bunu diyen arkadaş bu 4 sene içinde P&G kariyeri olan ve şu an Danone'de çalışan birisi. Kendisine bunları hatırlatıp "Peki sen ne olmak istiyordun ki ?" diye sorduğum zaman aldığım cevap gerçekten şaşırttı beni "Büyük adam".

Hayattaki amacımız "Büyük Adam" olmak mı? Veya ne kadar büyük adam olmalıyız ki tatmin olabilelim. Büyük adam olunca mutlu mu olacağız?

Hani Nazım Hikmet Abidin Dino'ya "Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin ?" der ;
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
Ne de ak örtüde elmaların
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba`nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
Ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?

Abidin Dino buna karşılık ne çizmiştir bilmiyorum ama Dianne Dengel in çizimi yukarıda, ben bu yazıyı yazmadan önce bu resmi Abidin Dino çizmiş zannediyordum. Resme bir bakın acaba sizin mutluluk resminiz buna benziyor mu? Neler eksik neler fazla?


Bir şarkı sözü var "Yaşamın bir anlamı olmalı, senden başka benden başka", evet yaşamın bir anlamı olmalı büyük adam olmak dışında. Elindekilerle yetinmeyi öğrenmeli insan ki bence mutluluğun sırrı burda yatıyor. Bardağın hep boş tarafını görürsek mutsuz olmamız kaçınılmaz olur, dolu tarafını da görüp boş olan kısmı nasıl doldurabiliriz diye düşünmek ve aksiyonlar almak çok daha akıllıca bir eylem olsa gerek.

Bu hayattaki en önemli hazine sağlık ve zaman. Keşke Heroes dizisinin sevimli kahramanı Hiro Nakamura gibi zamanda yolculuk yapıp geçmişe gidebilseydik ama bu mümkün olmadığına göre şu anı iyi değerlendirip geleceğe yatırım yapmamız gerekiyor.

"The cost of something is what you give up to get it" diye öğrettiler bize ekonomide. Yani bir şeyin fiyatı onu almak için vazgeçtiklerinizdir. Bunun içine ödediğiniz parayla birlikte o parayı başka türlü kullanıp elde edebileceğiniz ekstra kazançlar da girer. Hepimiz sürekli kararlar veririz. En basitinden 2 asansörde aynı kattaysa soldakine veya sağdakine bineriz. Fakat hayattaki çoğu karar sonuncunda diğer alternatifleri seçtiğimiz zaman ulaşacağımız noktaya ulaşamayabiliriz.

Bu nedenle yolumuzu seçerken o yolun sonunu ve vazgeçtiğimiz diğer yolların sonunda kaybettiklerimizi iyi düşünmemiz gerekir.

Her zaman doğru yolu bulabilmeniz dileklerimle...

0 comments: