Mülakatlar ve mülakat soruları...
Çoğu kişinin gözünde büyüyen, bu konuda eğitimlere, seminerlere katıldığımız meşhur görüşmeler.
Kimi zaman 1 aylık zorunlu staj için, kimi zaman ise iş için. Ama sonuçta mutlaka bir yerde karşımıza çıkacak olan durum.
2006 yılında işe girmeden önce girdiğim MT mülakatlarından bu yana hiç mülakata girmemiş olmanın verdiği paslanmışlıkla ve kriz ortamında piyasayı bilmediğim için gittiğim ilk 2 mülakatta şu an için keşke daha düşük isteseydim dediğim ücretler talep ettiğim için olumsuz geri dönüşler almıştım.
Sonrasında uzun bir süre beklemeden sonra yeni görüşmeler için Eskişehirden İstanbula giderken otobüste bir anda telefonum çalmaya başladı. Arayan benim başvuru yapmadığım ismini vermeyeceğim ama kimya sektöründe faaliyet gösteren ve bu işi 80 yıldır yapan köklü bir şirket.
Telefondaki İnsan Kaynakları uzmanı hanım efendi ile 10 dakikalık bir ön mülakat yapıyoruz. Eğitimim, iş tecrübem, bilgisayar bilgim, vs ve en son ücret beklentim. Kafamda net bir rakam yok diyorum fazlaya kaçmaktan çekindiğim için. Kız üsteliyor "Bir aralık da söyleyebilirsiniz" diyerek. "O zaman 2000-2500 diyelim" diyorum. Ve karşıdaki hanım efendi "Tamam Hakan bey, biz olumlu görürsek size dönüş yapacağız" diyerek telefonu kapatıyor.
Bir anda moralim bozuluyor. Endüstri mühendisiyim, masterım var, askerliğimi bitirmişim, 2 yıl Akbank gibi bir şirkette iş tecrübem var ve 2000 TL den aşağı bir maaşa iş dünyasına geri döneceksem neden bu kadar kastım ki CV mi güçlendirmek için. Hem nasıl geçinirim İstanbul gibi yerde bir de ayda 750 TL civarı kira vererek...
Neyseki kortuğum gibi olmuyor ertesi gün aynı hanım efendi yine arıyor ve sizinle görüşmek istiyoruz diyor. Haftaya pazartesine anlaşıyoruz.
Ve nihayet pazartesi geliyor çatıyor. İstanbul yağmurlu ve içerenköyden maslaka gitmek ciddi zaman alacak. Havaya ve olası trafiğe göre planımı yaparak yola çıkıyorum ve planladığım gibi zamanında fabrikaya ulaşıyorum.
1.5 saate yakın süren bir form doldurma ve mülakat aşaması yapıyoruz. Son derece olumlu bir mülakat olduğunu görüştüğüm kişinin jest ve mimiklerinden ve sürekli not almasından anlıyorum. İlk görüştükleri adayın ben olduğumu ve sürecin 3-4 hafta süreceğini söylüyor. Teşekkür ederek ayrılıyorum.
Aradan 1 hafta geçiyor ses yok. 2 yine ses yok.
Bu arada Akbanktaki arkadaşlarımdan birinin arkadaşı görüştüğüm şirkette hatta depatmanda müdür, arkadaşıma bir sorar mısın olumlu mu olumsuz mu ona göre hareket edeyim diye.
Arkadaşımın aldığı cevap aynen aşağıdaki gibi:
Canımcım şimdi konuştum aslında beğenmişler pozisyon dış satış departmanında finansal controller idi. 1-2 yıl tecrübeliden vazgeçmişler yeni mezun almaya karar vermişler yeni mezun alacaklar sanırım başka bir pozisyon çıkar ise arayacaklarını belirtti.
Güler misin ağlar mısın? Başvurmadığım halde çağrılıyorum işe inanıyorum kendime güveniyorum kesin girerim diyorum. Ve bir cevap dahi vermeye tenezzül etmiyorlar içerden sordurarak olayı öğreniyorum.
Yeni mezun = Ucuz işçi .
Onlar da haklı, karlarından zarar edemezler. Verecekleri 300-400 TL fazla maaş ciddi problemlere yol açabilir değil mi?
İşte kurumsal, köklü diye düşündüğümüz büyük şirketlerde bile İnsan Kaynakları bu durumda.
Yapacak bir şey var mı? Aslında var; ama o fırsatı bize verirlerse...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 comments:
Yorum Gönder