Esnaf ve Kriz

Teğet geçse de tam üstümüzden geçsede kriz. Alışkanlık kazanmaya başladık krizlere öyleki "ti" ye almaya başlayanlarımız bile var. Bir ara Başbakanımızın söylediği " kriz bizi teğet geçti hamdolsun" cümlesi, krizden daha çok konuşulur oldu. Daha sonraları krizden çok fazla etkilenmedik oldu bu cümleler.

Biz televizyondan gazeteden okuyup izliyoruz teğet geçen krizi. Peki çevremizdeki insanların başına gelenler veya kendi başımıza gelenler. İşverenler, çalışanlar krizin birebir hissedip yaşıyanlar neler yaşamış ve neler planlıyorlar.

Bir iki esnaf ziyaretinden aklımda kalanlar şöyle;

İlk kuyumcuya gidişimi anlatayım. Kuyumcuya giriyoruz ve altın bozduracağız malum altın fiyatları yükselince bozdurmak istedik. Kuyumcu tartıyor hesaplıyor 300-400 tl civarı bir miktar. Tamam alıcaz parayı kuyumcu açıyor kasayı para yok. Kuyumcuda nasıl para olmaz diyoruz, sonuç olarak işleri para ile dönüyor. Amcam anlatıyor, kriz teğet geçince insanlar altın fiyatının yükseldiğini görünce bozduruyor. Bozduruyorlarsa fiyatı neden yüksek diyoruz. Bozduran kişiler fakir kişiler bişekilde yorgan altı ettikleri altınları bozduruyorlar, bir bilezik bilemedin iki bilezik. Alanlar ise zengin olup parasını altına yatıranlar; onlar bankalardan altın hesabı açtırıp bankalardan alıyorlar. Böylelikle esnaf olan kuyumcu satın alıyor ama satamıyor. Ama umutlular önümüz yaz ve düğünler sayesinde biraz altın satabilecekler.

Umutsuz olan bir esnafa geçelim, otomotiv tamircileri. Üç çırak var içerde birde usta. İçeri girmeden kapıda karşılıyorlar işler nasıl dediğimizde "şükür abi ne olsun" cevabını alıyoruz. Herşeye rağmen az ile yetinebiliyoruz(!). Yarım saat boyunca el emeği harcıyorlar. Borcumuz nekadar demiyoruz sadece parayı uzatıyoruz. Abi sorun değil diyor usta, belki biraz tanıdığımız olduğundan belki de kendini sevdirmek hep ona gitmemizi sağlamak için. Israr ederek 10 tl veriyoruz. Sonra düşünüyorum, düşünmek zorundayım bu dükkanın masraflarını, bizi kapıda karşılayan o 3 çırağın haftalığını, ustanın nasıl geçindiğini. Acelemden dolayı sonraya bırakıyorum düşünmeyi. Sonraya bırakıyorum ama sıra onlara gelmiyor ki.

Kendi kendime diyorum ki asgeri maaşla çalışan milyonlar var onlar nasıl geçiniyor diyorum. Televizyondan haberleri takip ediyorum asgeri maaşlıları da unutuyorum; işsizlik rekorlar kırıyor. Eskiden düşünürdüm ki iş bulmak kolay işsizler genelde vasıfsız insanlar, işletme gibi kıytırık bölümler okumuş insanlar. Hayır efendi, en iyi üniversitelerde en iyi bölümleri okumuş, masterını yapmış, iş deneyimi olan insanlarda işsizler.

Bazılarımız için hamd olsun, hamd olsun diyemiyeceklere de geçmişler olsun.

0 comments: